HAVA KIRLILIGI KANSER ILISKISI
HAVA KIRLILIGI OLCUTLERI ile KANSER SIKLIGI ARASINDA ILISKI
“HAVA KIRLILIGI ÖLÇÜM DEGERLERI ILE KANSER INSIDANSLARININ KARSILASTIRMALI DEGERLENDIRILMESI”
Ahmet Haki TÜRKDEMIR(*), Elif Göksel KARABOGAZ(*), Yusufhan YAZIR(*), Gülsen YILMAZ(**)
(*)T.C. saglik bakanligi, Kanserle savas Dairesi baskanligi
ÖZET:
Hava kirliligi ölçüm degerleri ile 1995 yili kanser insidanslarinin karsilastirilmasi yapilarak, hava kirliliginin kanserlesmede oynadigi rolün rölatif riskleri (R.R.) hesaplanmasi planlanmistir. Türkiye’deki hava kirliligi ölçüm düzey degerleri (SO2 ve Partikül Madde düzeyleri) DIE (Devlet Istatistik Enstitüsü) Çevre Istatistikleri Bölümünden alinarak, baskanligimizda bulunan kanser insidanslari ile 1995 yilindaki görülme sikliklari karsilastirilarak, istatistiki önemlilik testleri yapilarak sonuçlari yayinlanma asamasina getirilmistir. Özellikle hava kirliliginin yogun oldugu büyük yerlesim merkezleri basta olmak üzere, hava kirliligi nedeniyle öncelikle akciger kanserleri olmak üzere, tüm kanser insidanslarinda belirgin artislar oldugu saptanmis bulunmaktadir. Bu durum, hizla sanayilesmekte olan ülkemizde önümüzdeki yillarda kanserlesmelerin artisina neden olabilecegine dikkatleri çekmelidir. Bu nedenle hava kirliliginin önlenmesine yönelik yapilacak çalismalar sonucu kanserden korunma saglanmis olacaktir.
ANAHTAR SÖZCÜKLER:
Kanser, Hava kirliligi, Etioloji, Epidemiyoloji, Rölatif Risk
GIRIS:
Kanser hastaligi 1983 yilinda bildirimi zorunlu hastaliklar içine alinmistir. 1992 yilindan itibaren aktif veri toplama yöntemi uygulanarak, kayitlarin toplanarak degerlendirilmesine baslanmistir. 1994 yili kayitlarindan baslanarak bilgisayar altinda tüm verilerin, tutulmasi saglanmis, 1999 yilindan itibaren “tanimlayici-Descriptive- Epidemiyoloji” çalismalari baslatilmis bulunmaktadir.
1999 yilina kadar yapilan çözümleyici çalismalar (Analitik Epidemiyoloji) ile kanser tipleri, görülme sikliklari (insidans) yillik olarak yayinlanirken, artik kanserin nedenlerine yönelik çalismalarin da yapilabilecegi görülerek, diger birimlerdeki verilerle karsilastirmali çalismalar baslatilmis bulunmaktadir.
Bu çalismalardan bir tanesi de çevresel etkenlerin, kanser olusumu üzerine etkilerinin incelenmesidir. Yine çevresel etkenler içinde olan “Hava kirliligi”nin kanser sikligi üzerine yaptigi etkilerin arastirilmasi alt basliklardan biri olarak mayis-1999 tarihinden itibaren yürütülmektedir.
YÖNTEM:
Kanser türlerinin özelligine göre etkenle karsilasma olduktan sonra 6 aydan, 10 yila kadar uzayan süreler içinde ortaya çikabilmektedir. Ayrica kanser etkenleri baslatici-inisiator- ve gelistirici-promotor- etkenler olmak üzere iki ayri grupta incelenmektedir. Burada incelenen “hava kirliligi”nin baslatici mi, yoksa gelistirici mi etkisi oldugu bilinememektedir. Ancak tütünün baslatici etken oldugu ve özellikle içimi sirasinda akcigerlere çekilmesi ile akciger hücrelerinde kanserlesmeye yol açabilmektedir.
Bir diger kanser gelisiminde izlenen etken “zamana bagli etkilesim” kavramidir. Özellikle gelistirici etkenlerle etkilesim süresi uzadikça kanser gelisim riski de birlikte artmaktadir.
Bu nedenlerle hava kirliliginin ölçütlerinden; kükürt dioksit(SO2) ve Partiküler madde(PM) kirletici parametre ölçümleri verilerine ulasilmistir.
Yine aylik olarak ortalama SO2 ve PM degerleri yillik etkilesimlerin de belirlenebilmesi amaciyla her ay düzenli ölçümlerin yapildigi illerin verileri degerlendirmeye alinmistir.
Kanser gelisim süresi olarak ortalama 5 (bes) yil öncesinden beri olan etkilesimler oldugu varsayilarak, 1990-1994 yillarindaki toplam ortalama SO2 ve PM düzeyleri toplamlari alinmistir.
Türkiye’nin beklenen insidansi (100.000)de 100-150 olmasina ragmen, yapilan bildirimler sayica düsük kalmaktadir. Bu nedenle kayitlarin dogrudan degerlendirilmesi sonucu 1994 yili insidansi 32,71, 1995 yili insidansi 47,8, 1996 yili insidansi ortalama yöntemi ile yapilarak 100.000’de 95(geçici veri) olarak saptanmistir. Bu nedenle kayit ve bildirim hatalarini en aza indirmek amaciyla, insidansi 20 (yirmi) ve üzerinde olan iller (46 il) degerlendirmeye alinmistir.
Degerlendirmeye alina illerin bes yil boyunca yapilan hava kirliligi ölçümlerinin, bir yillik ortalamalari hesaplanmistir. Yapilan hesaplamalar sonucu ortaya çikan degerler tablo 1’de gösterilmektedir.
Yapilana degerlendirmeler sonunda Kanser ýnsidanslari ile hem SO2 ve hem de Partikül Madde degerleri ayri ayri SPSS programi ile regresyon analizine tutularak aralarinda anlamli iliski arastirilmistir. Bulunan t degerleri istatistiki anlamliligini degerlendirmek için (a=0,05) tablo t degerleri ile karsilastirilmistir.
Hava kirliligi ölçütlerinden olan SO2 ve Partikül Madde düzeyleri arttikça kanserlerde de artis olmasi beklenmelidir hipotezi test edilerek dogrulanmistir. Sonuçlarin dogrulugunu saglamak için daha sonra her yil ortalama ölçütleri ile ayri ayri regresyon analizi uygulanmis ve yine burada da iliski dogrulanmistir. Sonuç ve degerlendirme kisminda da belirtilecegi gibi özellikle bir yil önceki hava kirliligi düzeyi ertesi yil kanser insidanslarinda artisa yol açmaktadir.
Çalismanin ikinci kisminda en çok etkilenen kanser türleri ve iliski düzeyleri arastirilmistir. Bu asamada da il bazinda 1995 yilinda kayit altina alinan kanser vakalari önce türlerine göre ayrilmistir. Hatayi en aza indirmek için kirkalti ilin herhangi birinde vaka sayisi 10 ve altinda olan kanser türleri ile çalisma yapilmamistir. Diger kanser türleri ile ortalama hava kirliligi düzeyleri (SO2 ve Partikül Madde) il bazinda regresyon analizine tutularak, aralarinda anlamli olan Kanser Türleri tablo 2’de siralanmistir.
Yine tablo 2’de bu kanser türlerinin hava kirliliginden etkilenme tanimlayicilik katsayilari ve etkilendikleri ölçütlere göre siralanmistir.BULGULAR
Tablo 1 degerlendirmeye alinan iller, Kanser ýnsidanslari, 5 yillik SO2 ve Partikül madde deger ortalamalari
Il Kodu | ILLER | INSIDANS | 5 yil ortalamasi | 5 yil ortalamasi |
1995 | Yillik Ort. SO2 90-94 | Yillik Ort PM 90-94 | ||
|
| 100.000’de | Mg/m3 | Mg/m3 |
1 | ADANA | 36,71 | 455,8 | 542,8 |
2 | AFYON | 32,90 | 957,8 | 873,2 |
4 | AMASYA | 41,94 | 733,8 | 520,2 |
5 | ANKARA | 83,49 | 1181,6 | 983,2 |
6 | ANTALYA | 96,05 | 622,8 | 935,2 |
9 | AYDIN | 65,50 | 683,6 | 695,2 |
10 | BALIKESIR | 101,97 | 1323,4 | 801 |
12 | BILECIK | 31,96 | 828,8 | 589 |
14 | BOLU | 41,28 | 1068,8 | 723 |
15 | BURDUR | 74,57 | 1102,4 | 598,8 |
16 | BURSA | 47,97 | 1721,2 | 906,4 |
17 | ÇANAKKALE | 72,78 | 1812,4 | 474,8 |
19 | ÇORUM | 36,48 | 1729,8 | 585,4 |
20 | DENIZLI | 49,47 | 982,2 | 556,4 |
21 | DIYARBAKIR | 40,03 | 2000,6 | 1406,8 |
22 | EDIRNE | 50,10 | 1250,6 | 390 |
23 | ELAZIÄž | 63,77 | 1365 | 753,2 |
24 | ERZINCAN | 37,86 | 900,8 | 747,4 |
25 | ERZURUM | 102,82 | 2249,8 | 1254 |
27 | ESKISEHIR | 46,68 | 1950,6 | 522,4 |
28 | GIRESUN | 32,33 | 745,8 | 504 |
31 | HATAY | 27,58 | 845,6 | 741 |
34 | ISPARTA | 45,57 | 1118,4 | 600,8 |
36 | IZMIR | 101,06 | 1374,2 | 947,4 |
37 | KASTAMONU | 51,61 | 1161,2 | 633,8 |
39 | KAYSERI | 61,88 | 1661,2 | 841 |
40 | KIRSEHIR | 49,63 | 1459,8 | 637,4 |
41 | KOCAELI | 32,04 | 1752,2 | 985 |
42 | KONYA | 41,89 | 2021,8 | 733 |
43 | KÜTAHYA | 87,44 | 2237,4 | 873,4 |
45 | MANISA | 51,94 | 978,8 | 535,4 |
49 | MUS | 32,51 | 835,6 | 725,8 |
51 | NIÄžDE | 42,41 | 1011 | 352 |
53 | RIZE | 34,13 | 641 | 872,6 |
54 | SAKARYA | 37,26 | 921,8 | 414,2 |
56 | SIIRT | 20,48 | 458,4 | 414,6 |
58 | SIVAS | 64,83 | 1927,6 | 1420 |
59 | TEKIRDAÄž | 29,12 | 785,8 | 545,4 |
60 | TOKAT | 27,60 | 1304,2 | 1032,2 |
61 | TRABZON | 108,76 | 549,2 | 601 |
62 | TUNCELI | 36,38 | 296 | 319,8 |
64 | USAK | 68,30 | 953,6 | 594,6 |
65 | VAN | 32,04 | 593 | 543,6 |
66 | YOZGAT | 38,99 | 1166,4 | 475,2 |
67 | ZONGULDAK | 39,13 | 689,2 | 992,8 |
70 | KIRIKKALE | 38,66 | 1678,8 | 629,8 |
Bu verilerin regresyon analiz sonuçlari Söyledir:
Tablo 2 Kanser ýnsidanslari ile Hava kirliligi Ölçütlerinin Regresyon Analizi sonuçlari
| Kükürt Dioksit ile Insidans | Partiküler madde ile Insidans |
N | 46 | 46 |
R | 0,27302 | 0,29966 |
R2 | 0,07454 | 0,08980 |
Düzeltilmis R2 | 0,05251 | 0,06911 |
Standart Hata | 496,52 | 244,55 |
Serbestlik Derecesi | 44 | 44 |
(a=0,05) t degeri | 2,02 | 2,02 |
Hesaplanan t degeri | 2,124 | 2,375 |
Iliski | Anlamlidir | Anlamlidir |
A degeri | 864,9 | 544,067 |
B degeri | 5,99 | 3,265 |
Tablo F degeri | 4,08 | 4,08 |
Hesaplanan F degeri | 3,54 | 4,34079 |
Iliski Düzeyi | Dogrusal degildir | Dogrusaldir |
Tablo 3 Kanser insidanslari ile Hava kirliligi Ölçütleri iliskilerinin yillara Göre dagilimi
Regresyon Analizi Sonucu | 1990 yili | 1991 yili | 1992 yili | 1993 yili | 1994 yili | |||||
SO2 | PM | SO2 | PM | SO2 | PM | SO2 | PM | SO2 | PM | |
R2 (tanimlayicilik katsayisi) | % 1,739 | % 0,926 | % 1,608 | % 0,416 | % 0,910 | % 6,321 | % 2,669 | % 3,192 | % 5,132 | % 2,028 |
Tablo 4 Kanser Türleri ve Etkilendikleri Ölçütler, Ölçütün tanimlayicilik katsayisi (düzeltilmis)
Kanser yerlesim Yeri | Kükürt Dioksit | Partiküler Madde |
Özofagus Kanserleri | % 3,332 | % 14,126 |
Mide Kanserleri | % 4,131 | % 11,929 |
Kolon Kanserleri | % 0,26 | % 7,383 |
Rektum Kanserleri | % 2,244 | % 9,885 |
Karaciger Kanseri | % 0,851 | % 10,499 |
Pankreas basi Kanseri | % 11,347 | % 17,156 |
Larinks Kanseri | % 3,578 | % 13,459 |
Akciger Ana brons Kanseri | % 0,547 | % 9,014 |
Plevra Kanserleri | % 1,874 | % 21,601 |
Kemik ýligi | % 1,969 | % 17,639 |
Retikülo Endoteliyal Sistem | % 2,238 | % 17,253 |
Yüz Bölgesi Deri Kanserleri | % 9,345 | % 17,771 |
Meme Kanseri | % 3,203 | % 11,442 |
Uterus Kanseri | % 13,129 | % 5,927 |
Mesane Kanseri | % 0,016 | % 7,005 |
SONUC ve DEGERLENDIRME
Bu sonuçlara göre Kükürt Dioksit’in kanserleri tanimlayicilik katsayisi % 5,251 iken, Partiküler Maddeninki % 6,911 olarak saptanmistir. Görüldügü gibi partiküler madde düzeyi Kanser İnsidanslarina daha fazla etkili gibi görünmektedir.
Kanser insidansi ile partiküler madde düzeyi arasinda dogrusal bir iliski varken, SO2 ile arasinda dogrusal olmayan bir iliski gösterilmis olmaktadir. Çevre kirliliginin ölçütleri olarak bu degerlerin kullanilmasi ve yayginlastirilmasi gerekmektedir.
Daha pahali ölçüm araçlarinin yerine kullanilabilecek bu ölçütler oldukça yararli görünmektedir.
Bir diger sonuç hava kirliliginin kanser insidanslarina yansimasi yaklasik 2 (iki) yil almaktadir. Bu durumu tablo 3’deki tanimlayicilik katsayilarindan açikça görmek olanaklidir.
Bu çalisma ile yan etki olarak çikan önemli bir sonuç ise, tablo2’deki a ve b degerlerinden kolayca çizilerek de görülecegi gibi hava kirliligi için saptanan alt sinirlarin çok yüksek oldugudur. Hava kirliliginde SO2 için alt sinir olarak verilen 150 mg/m3 düzeyi, çok yüksektir.
Tablo 5 Kükürt Dioksit için degerler
Kisa Vadeli | Uzun Vadeli | 1. Uyari Kademesi |
Sinir degerinin | Sinir degerinin | Sinir degerinin |
400 µg/m3 | 150 µg/m3 | 700 µg/m3 |
Çalismamizda ortaya çikan sonuca göre SO2’nin ortalama aylik degerindeki her 72,57 mg/m3 artis, bir ya da iki yil sonrasindaki kanser insidansini (100.000 kiside) 1 puan artirmaktadir. Yani sadece hava kirliligine bagli olarak bir kisi yukarda belirlenen (tablo 4) kanserlerden birine yakalanmaktadir. Ülkemizdeki uzun vadeli sinir ise bunun iki kati olarak görünmektedir. Bu degerin hizla yariya düsürülmesi gerekmektedir. Ancak kanser görülmesi hemen ertesi yil basladigi düsünülür ise kisa vadeli sinir deger olan 400 mg/m3’den 70 mg/m3’e düsürülmesi gerekmektedir.
Partiküler Madde oranlarinda da yine sinirlar deger olarak tablo 6’da gösterilmektedir. Buradaki sinir degerler ise en az 3 kat fazla olarak görünmektedir. Özellikle kanser hastaligi açisindan Partiküler Madde çok daha fazla zararli olarak degerlendirilmelidir. Partiküler Madde düzeyindeki her 45,61 mg/m3 artis, kanser insidansini bir puan artirmaktadir.
Tablo 6 Partiküler Maddeler için yasal olarak belirlenen degerler
Kisa Vadeli | Uzun Vadeli | 1. Uyari Kademesi |
Sinir degerinin | Sinir degerinin | Sinir degerinin |
300 µg/m3 | 150 µg/m3 | 400 µg/m3 |
Bu nedenle Partiküler Maddede kisa ve uzun vadeli olarak verilen izin degerlerin aylik ortalama 45 mg/m3’ün altina çekilmesi zorunlulugu bulunmaktadir.
Acil durumlar için ise ayri bir çalisma ile kalp-akciger hastaliklari için ayni çalisma yapilarak bir deger belirlenebilir. Ancak Su ana kadar bu yönde bir çalisma olmadigi için üzerinde fikir yürütememekteyiz.
TARTIÅžMA ve ÖNERİLER
Bu çalismanin sinirliliklari ve sonuçlari sunlardir:
1. Ölçümler il içinde sinirli bölge içinde yapildigi halde kanserli vakalar olarak tüm il sinirlari içinde yasayanlar alinmistir.
2. Kanser kayit bildirimleri yetersiz oldugu için Türkiye genelinde beklenen insidans 100.000’de 100-150 arasinda iken bu çalismanin yapildigi 1995 yili içinde yapilan bildirimlere göre insidans 100.000’de 47,8’dir. Bu nedenle bir çok kanser vakasi çalisma içinde degildir.
3. Bu sayilanlar çalismayi geçersiz kilmaz, çünkü bu sinirliliklar asilmis olsaydi, çok daha net ve kesin sonuçlar ile güçlü bir iliski kurulmus olacakti.
4. Bu çalismada hava kirliligi ölçütü olarak kullanilan kükürt dioksit ve partiküler madde düzeyleri, sadece hava kirliligi ile kanser sikligi arasinda bir iliski oldugunu gösterebilir. Gerek kükürt dioksit, gerekse partiküler maddenin dogrudan kanserojen madde oldugunu göstermez. Ancak bu konuda yapilacak etiyolojiye yönelik çalismalar ile bu maddelerin diger kanserojenlerin etkilerini kolaylastirip, kolaylastirmadigi, inisiatör madde özelligi tasiyip tasimadiklari, promoter olup, olmadiklari saptanabilecektir.
5. Yukarda sayilan gerekçeler ile bu çalismanin devam ettirilerek, gerek hava kirliligi düzeyi ölçümlerinin, gerekse kanser kayitlarinin bildiriminin yayginlastirilarak sürdürülmesi ve özel çalisma gruplari olusturulmasi gerekmektedir.
6. Hava kirliligi ölçütlerinden SO2 ve partiküler maddenin alt sinirlarinin düsürülmesi zorunludur.
7. Partiküler Maddenin kanser insidansi ile olan iliskisi içinde barindirdigi poliaraomatik hidrokarbonlar oldugu düsünülmelidir.
8. Hava kirliligi sanildiginin aksine uzun süreli degil, 1-2 yil içinde kanserlesmelere yol açabilmektedir. Tablo 4'’e sayilan kanser türlerinin nedeni olarak hava kirliliginin % ~10 oraninda etkisi oldugunu söylenebilir.
9. Tablo 4’de sayilan kanser türleri hem sik görülen ve hem de daha genis kesimleri tehdit eden kanserler oldugundan hava kirliliginin etkisi düsünülenden çok daha fazladir.
10. Bu konuda Türkiye’deki literatür yayin sayisi oldukça azdir.
11. Hava kirliligi ölçümlerinde bu türdeki çalismalar dikkate alinarak, gerek ölçüm yapilan yer ve gerekse ölçüm süresi yönünden kurumlar arasi isbirligi kaçinilmazdir.
KAYNAKLAR:
[1][1] Önder, Filiz, seçilmis Kentlerde Kükürtdioksit ve Partiküler Madde Ölçümleri ile Meteorolojik Verilerin İstatistiksel Analizi, DİE, uzmanlik Tezi, Ankara, mayis, 1999, Tez No 238, s. 95-98
[1][1] DİE, Çevre İstatistikleri Bölümü, Elektronik kayit Verileri, Ankara, 1999
[1][1] Türkdemir, Ahmet Haki, 1996 yili Kanser Verilerinin Güney İrlanda Cumhuriyeti Verileri ile karsilastirilmasi, Beslenme, Çevre ve Kanser Sempozyumu, Nisan 2002’de Sunulan Poster
4 Yuspa, S. H., Shields, P. G. Etiology of Cancer: Chemical Factors, Bölüm-9, Cancer, ed.. De Vita 185-202, 5.baski, 1997,
5 Hall, E.J.. Etiology of Cancer: Physical Factors, Bölüm-10, Cancer, ed.. De Vita 203-218, 5.baski, 1997,
6 Trichopoulos, D., Lipworth, L., Petridou, E., Adami, H-O., Epidemiology of Cancer, Bölüm-12, Cancer, ed.. De Vita 231-258, 5.baski, 1997,