HAVA KIRLILIGI KANSER ILISKISI

GIRIS ARREST-03 MI-2003 ARITMI-03 SOLUNUM-03 Photo Page AMBLNSKAZA MUKERRER ASILSIZ VAKAREDDI ILETISIM ASKER TRAFIKAZA-03 YENIDOGAN DOGUM-03 BAGLANTILAR OLAY YERI AFET AFET2 OLUM-03 SIGARA KANSER ENFEKSIYON KANSER KANSER SIKLIGI GSMH KANSER KANSER ONYIL SITMA KANSER HAVA KANSER KALP KANSER MESLEK KANSER ENDOKRIN KANSER RADYOLOJI KANSER HLA DUZENI KADIN ACIL-03 BEBEK TRIAJ ZEHIRLENME-03 PSIKIYATRI-03 MEVSIM-02 MEVSIM-03 MEVSIM-04 HLA GENLERI KANSER-02 KANSER-03 TRAVMA-02 HODGKIN S DISEASE BREAST BRCA PARAMEDIK-04 ISDOYUMU OZURLU1-04 OZURLU2-04 OZURLU3-04 ISDOYUMU-01 KARSINOGENEZIS SERVIKS CA KANSER KAYITLARI ERGONOMI ISKAZA(37-99) GRAMSCI TURKCAN ERCAN ERBAS YAYINETIGI AP NEDENLERI CINSELHASTALIK CINSELDAVRANIS SAGLIKFELSEFESI HEKIMLIKFELSEFESI DUNYADAISSAGLIGI OSMANLIISSAGLIGI ULUSLARARASI INSANIN DEGERI ANALJEZIK-02 MESLEKODASI INSANHAKLARI VERIMLILIK DONERSERMAYE PARTIveSAGLIK KURESELLESME About Blog

HAVA KIRLILIGI OLCUTLERI ile KANSER SIKLIGI ARASINDA ILISKI

“HAVA KIRLILIGI ÖLÇÜM DEGERLERI ILE KANSER INSIDANSLARININ KARSILASTIRMALI DEGERLENDIRILMESI”

Ahmet Haki TÜRKDEMIR(*), Elif Göksel KARABOGAZ(*), Yusufhan YAZIR(*), Gülsen YILMAZ(**)

 

(*)T.C. saglik bakanligi,                                                             Kanserle savas Dairesi baskanligi 

 

ÖZET:

Hava kirliligi ölçüm degerleri ile 1995 yili kanser insidanslarinin karsilastirilmasi yapilarak, hava kirliliginin kanserlesmede oynadigi rolün rölatif riskleri (R.R.) hesaplanmasi planlanmistir. Türkiye’deki hava kirliligi ölçüm düzey degerleri (SO2 ve Partikül Madde düzeyleri) DIE (Devlet Istatistik Enstitüsü) Çevre Istatistikleri Bölümünden alinarak, baskanligimizda bulunan kanser insidanslari ile 1995 yilindaki görülme sikliklari karsilastirilarak, istatistiki önemlilik testleri yapilarak sonuçlari yayinlanma asamasina getirilmistir. Özellikle hava kirliliginin yogun oldugu büyük yerlesim merkezleri basta olmak üzere, hava kirliligi nedeniyle öncelikle akciger kanserleri olmak üzere, tüm kanser insidanslarinda belirgin artislar oldugu saptanmis bulunmaktadir. Bu durum, hizla sanayilesmekte olan ülkemizde önümüzdeki yillarda kanserlesmelerin artisina neden olabilecegine dikkatleri çekmelidir. Bu nedenle hava kirliliginin önlenmesine yönelik yapilacak çalismalar sonucu kanserden korunma saglanmis olacaktir.

 

ANAHTAR SÖZCÜKLER:

Kanser, Hava kirliligi, Etioloji, Epidemiyoloji, Rölatif Risk

 

GIRIS:

Kanser hastaligi 1983 yilinda bildirimi zorunlu hastaliklar içine alinmistir. 1992 yilindan itibaren aktif veri toplama yöntemi uygulanarak, kayitlarin toplanarak degerlendirilmesine baslanmistir. 1994 yili kayitlarindan baslanarak bilgisayar altinda tüm verilerin, tutulmasi saglanmis, 1999 yilindan itibaren “tanimlayici-Descriptive- Epidemiyoloji” çalismalari baslatilmis bulunmaktadir.

1999 yilina kadar yapilan çözümleyici çalismalar (Analitik Epidemiyoloji) ile kanser tipleri, görülme sikliklari (insidans) yillik olarak yayinlanirken, artik kanserin nedenlerine yönelik çalismalarin da yapilabilecegi görülerek, diger birimlerdeki verilerle karsilastirmali çalismalar baslatilmis bulunmaktadir.

Bu çalismalardan bir tanesi de çevresel etkenlerin, kanser olusumu üzerine etkilerinin incelenmesidir. Yine çevresel etkenler içinde olan “Hava kirliligi”nin kanser sikligi üzerine yaptigi etkilerin arastirilmasi alt basliklardan biri olarak mayis-1999 tarihinden itibaren yürütülmektedir.

 

YÖNTEM:

Kanser türlerinin özelligine göre etkenle karsilasma olduktan sonra 6 aydan, 10 yila kadar uzayan süreler içinde ortaya çikabilmektedir. Ayrica kanser etkenleri baslatici-inisiator- ve gelistirici-promotor- etkenler olmak üzere iki ayri grupta incelenmektedir. Burada incelenen “hava kirliligi”nin baslatici mi, yoksa gelistirici mi etkisi oldugu bilinememektedir. Ancak tütünün baslatici etken oldugu ve özellikle içimi sirasinda akcigerlere çekilmesi ile akciger hücrelerinde kanserlesmeye yol açabilmektedir.

Bir diger kanser gelisiminde izlenen etken “zamana bagli etkilesim” kavramidir. Özellikle gelistirici etkenlerle etkilesim süresi uzadikça kanser gelisim riski de birlikte artmaktadir.

Bu nedenlerle hava kirliliginin ölçütlerinden; kükürt dioksit(SO2) ve Partiküler madde(PM) kirletici parametre ölçümleri verilerine ulasilmistir.

Yine aylik olarak ortalama SO2 ve PM degerleri yillik etkilesimlerin de belirlenebilmesi amaciyla her ay düzenli ölçümlerin yapildigi illerin verileri degerlendirmeye alinmistir.

Kanser gelisim süresi olarak ortalama 5 (bes) yil öncesinden beri olan etkilesimler oldugu varsayilarak, 1990-1994 yillarindaki toplam ortalama SO2 ve PM düzeyleri toplamlari alinmistir.

Türkiye’nin beklenen insidansi (100.000)de 100-150 olmasina ragmen, yapilan bildirimler sayica düsük kalmaktadir. Bu nedenle kayitlarin dogrudan degerlendirilmesi sonucu 1994 yili insidansi 32,71, 1995 yili insidansi 47,8, 1996 yili insidansi ortalama yöntemi ile yapilarak 100.000’de 95(geçici veri) olarak saptanmistir. Bu nedenle kayit ve bildirim hatalarini en aza indirmek amaciyla, insidansi 20 (yirmi) ve üzerinde olan iller (46 il) degerlendirmeye alinmistir.

Degerlendirmeye alina illerin bes yil boyunca yapilan hava kirliligi ölçümlerinin, bir yillik ortalamalari hesaplanmistir. Yapilan hesaplamalar sonucu ortaya çikan degerler tablo 1’de gösterilmektedir.

Yapilana degerlendirmeler sonunda Kanser ýnsidanslari ile hem SO2  ve hem de Partikül Madde degerleri ayri ayri SPSS programi ile regresyon analizine tutularak aralarinda anlamli iliski arastirilmistir. Bulunan t degerleri istatistiki anlamliligini degerlendirmek için (a=0,05) tablo t degerleri ile karsilastirilmistir.

Hava kirliligi ölçütlerinden olan SO2 ve Partikül Madde düzeyleri arttikça kanserlerde de artis olmasi beklenmelidir hipotezi test edilerek dogrulanmistir. Sonuçlarin dogrulugunu saglamak için daha sonra her yil ortalama ölçütleri ile ayri ayri regresyon analizi uygulanmis ve yine burada da iliski dogrulanmistir. Sonuç ve degerlendirme kisminda da belirtilecegi gibi özellikle bir yil önceki hava kirliligi düzeyi ertesi yil kanser insidanslarinda artisa yol açmaktadir.

Çalismanin ikinci kisminda en çok etkilenen kanser türleri ve iliski düzeyleri arastirilmistir. Bu asamada da il bazinda 1995 yilinda kayit altina alinan kanser vakalari önce türlerine göre ayrilmistir. Hatayi en aza indirmek için kirkalti ilin herhangi birinde vaka sayisi 10 ve altinda olan kanser türleri ile çalisma yapilmamistir. Diger kanser türleri ile ortalama hava kirliligi düzeyleri (SO2 ve Partikül Madde) il bazinda regresyon analizine tutularak, aralarinda anlamli olan Kanser Türleri tablo 2’de siralanmistir.

Yine tablo 2’de bu kanser türlerinin hava kirliliginden etkilenme tanimlayicilik katsayilari ve etkilendikleri ölçütlere göre siralanmistir.

BULGULAR

Tablo 1 degerlendirmeye alinan iller, Kanser ýnsidanslari, 5 yillik SO2 ve Partikül madde deger ortalamalari

Il Kodu

ILLER

INSIDANS

5 yil ortalamasi

5 yil ortalamasi

1995

 Yillik Ort. SO2 90-94

Yillik Ort PM 90-94

 

 

100.000’de

Mg/m3

Mg/m3

1

ADANA

36,71

455,8

542,8

2

AFYON

32,90

957,8

873,2

4

AMASYA

41,94

733,8

520,2

5

ANKARA

83,49

1181,6

983,2

6

ANTALYA

96,05

622,8

935,2

9

AYDIN

65,50

683,6

695,2

10

BALIKESIR

101,97

1323,4

801

12

BILECIK

31,96

828,8

589

14

BOLU

41,28

1068,8

723

15

BURDUR

74,57

1102,4

598,8

16

BURSA

47,97

1721,2

906,4

17

ÇANAKKALE

72,78

1812,4

474,8

19

ÇORUM

36,48

1729,8

585,4

20

DENIZLI

49,47

982,2

556,4

21

DIYARBAKIR

40,03

2000,6

1406,8

22

EDIRNE

50,10

1250,6

390

23

ELAZIÄž

63,77

1365

753,2

24

ERZINCAN

37,86

900,8

747,4

25

ERZURUM

102,82

2249,8

1254

27

ESKISEHIR

46,68

1950,6

522,4

28

GIRESUN

32,33

745,8

504

31

HATAY

27,58

845,6

741

34

ISPARTA

45,57

1118,4

600,8

36

IZMIR

101,06

1374,2

947,4

37

KASTAMONU

51,61

1161,2

633,8

39

KAYSERI

61,88

1661,2

841

40

KIRSEHIR

49,63

1459,8

637,4

41

KOCAELI

32,04

1752,2

985

42

KONYA

41,89

2021,8

733

43

KÜTAHYA

87,44

2237,4

873,4

45

MANISA

51,94

978,8

535,4

49

MUS

32,51

835,6

725,8

51

NIÄžDE

42,41

1011

352

53

RIZE

34,13

641

872,6

54

SAKARYA

37,26

921,8

414,2

56

SIIRT

20,48

458,4

414,6

58

SIVAS

64,83

1927,6

1420

59

TEKIRDAÄž

29,12

785,8

545,4

60

TOKAT

27,60

1304,2

1032,2

61

TRABZON

108,76

549,2

601

62

TUNCELI

36,38

296

319,8

64

USAK

68,30

953,6

594,6

65

VAN

32,04

593

543,6

66

YOZGAT

38,99

1166,4

475,2

67

ZONGULDAK

39,13

689,2

992,8

70

KIRIKKALE

38,66

1678,8

629,8

Bu verilerin regresyon analiz sonuçlari Söyledir:

Tablo 2 Kanser ýnsidanslari ile Hava kirliligi Ölçütlerinin Regresyon Analizi sonuçlari

 

Kükürt Dioksit ile Insidans

Partiküler madde ile Insidans

N

46

46

R

0,27302

0,29966

R2

0,07454

0,08980

Düzeltilmis R2

0,05251

0,06911

Standart Hata

496,52

244,55

Serbestlik Derecesi

44

44

(a=0,05) t degeri

2,02

2,02

Hesaplanan t degeri

2,124

2,375

Iliski

Anlamlidir

Anlamlidir

A degeri

864,9

544,067

B degeri

5,99

3,265

Tablo F degeri

4,08

4,08

Hesaplanan F degeri

3,54

4,34079

Iliski Düzeyi

Dogrusal degildir

Dogrusaldir

Tablo 3 Kanser insidanslari ile Hava kirliligi Ölçütleri iliskilerinin yillara Göre dagilimi

Regresyon Analizi Sonucu

1990 yili

1991 yili

1992 yili

1993 yili

1994 yili

SO2

PM

SO2

PM

SO2

PM

SO2

PM

SO2

PM

R2 (tanimlayicilik katsayisi)

% 1,739

% 0,926

% 1,608

% 0,416

% 0,910

% 6,321

% 2,669

% 3,192

% 5,132

% 2,028

 

Tablo 4 Kanser Türleri ve Etkilendikleri Ölçütler, Ölçütün tanimlayicilik katsayisi (düzeltilmis)

Kanser yerlesim Yeri

Kükürt Dioksit

Partiküler Madde

Özofagus Kanserleri

% 3,332

% 14,126

Mide Kanserleri

% 4,131

% 11,929

Kolon Kanserleri

% 0,26

% 7,383

Rektum Kanserleri

% 2,244

% 9,885

Karaciger Kanseri

% 0,851

% 10,499

Pankreas basi Kanseri

% 11,347

% 17,156

Larinks Kanseri

% 3,578

% 13,459

Akciger Ana brons Kanseri

% 0,547

% 9,014

Plevra Kanserleri

% 1,874

% 21,601

Kemik ýligi

% 1,969

% 17,639

Retikülo Endoteliyal Sistem

% 2,238

% 17,253

Yüz Bölgesi Deri Kanserleri

% 9,345

% 17,771

Meme Kanseri

% 3,203

% 11,442

Uterus Kanseri

% 13,129

% 5,927

Mesane Kanseri

% 0,016

% 7,005

SONUC ve DEGERLENDIRME

Bu sonuçlara göre Kükürt Dioksit’in kanserleri tanimlayicilik katsayisi % 5,251 iken, Partiküler Maddeninki % 6,911 olarak saptanmistir. Görüldügü gibi partiküler madde düzeyi Kanser Ä°nsidanslarina daha fazla etkili gibi görünmektedir.

Kanser insidansi ile partiküler madde düzeyi arasinda dogrusal bir iliski varken, SO2 ile arasinda dogrusal olmayan bir iliski gösterilmis olmaktadir. Çevre kirliliginin ölçütleri olarak bu degerlerin kullanilmasi ve yayginlastirilmasi gerekmektedir.

Daha pahali ölçüm araçlarinin yerine kullanilabilecek bu ölçütler oldukça yararli görünmektedir.

Bir diger sonuç hava kirliliginin kanser insidanslarina yansimasi yaklasik 2 (iki) yil almaktadir. Bu durumu tablo 3’deki tanimlayicilik katsayilarindan açikça görmek olanaklidir.

Bu çalisma ile yan etki olarak çikan önemli bir sonuç ise, tablo2’deki a ve b degerlerinden kolayca çizilerek de görülecegi gibi hava kirliligi için saptanan alt sinirlarin çok yüksek oldugudur. Hava kirliliginde SO2 için alt sinir olarak verilen 150 mg/m3 düzeyi, çok yüksektir.

Tablo 5 Kükürt Dioksit için degerler

Kisa Vadeli

Uzun Vadeli

1. Uyari Kademesi

Sinir degerinin

Sinir degerinin

Sinir degerinin

400 µg/m3

150 µg/m3

700 µg/m3

Çalismamizda ortaya çikan sonuca göre SO2’nin ortalama aylik degerindeki her 72,57 mg/m3 artis, bir ya da iki yil sonrasindaki kanser insidansini (100.000 kiside) 1 puan artirmaktadir. Yani sadece hava kirliligine bagli olarak bir kisi yukarda belirlenen (tablo 4) kanserlerden birine yakalanmaktadir. Ülkemizdeki uzun vadeli sinir ise bunun iki kati olarak görünmektedir. Bu degerin hizla yariya düsürülmesi gerekmektedir. Ancak kanser görülmesi hemen ertesi yil basladigi düsünülür ise kisa vadeli sinir deger olan 400 mg/m3’den 70 mg/m3’e düsürülmesi gerekmektedir.

Partiküler Madde oranlarinda da yine sinirlar deger olarak tablo 6’da gösterilmektedir. Buradaki sinir degerler ise en az 3 kat fazla olarak görünmektedir. Özellikle kanser hastaligi açisindan Partiküler Madde çok daha fazla zararli olarak degerlendirilmelidir. Partiküler Madde düzeyindeki her 45,61 mg/m3 artis, kanser insidansini bir puan artirmaktadir.

Tablo 6 Partiküler Maddeler için yasal olarak belirlenen degerler

Kisa Vadeli

Uzun Vadeli

1. Uyari Kademesi

Sinir degerinin

Sinir degerinin

Sinir degerinin

300 µg/m3

150 µg/m3

400 µg/m3

Bu nedenle Partiküler Maddede kisa ve uzun vadeli olarak verilen izin degerlerin aylik ortalama 45 mg/m3’ün altina çekilmesi zorunlulugu bulunmaktadir.

Acil durumlar için ise ayri bir çalisma ile kalp-akciger hastaliklari için ayni çalisma yapilarak bir deger belirlenebilir. Ancak Su ana kadar bu yönde bir çalisma olmadigi için üzerinde fikir yürütememekteyiz.

TARTIÅžMA ve ÖNERÄ°LER

Bu çalismanin sinirliliklari ve sonuçlari sunlardir:

1.      Ölçümler il içinde sinirli bölge içinde yapildigi halde kanserli vakalar olarak tüm il sinirlari içinde yasayanlar alinmistir.

2.      Kanser kayit bildirimleri yetersiz oldugu için Türkiye genelinde beklenen insidans 100.000’de 100-150 arasinda iken bu çalismanin yapildigi 1995 yili içinde yapilan bildirimlere göre insidans 100.000’de 47,8’dir. Bu nedenle bir çok kanser vakasi çalisma içinde degildir.

3.      Bu sayilanlar çalismayi geçersiz kilmaz, çünkü bu sinirliliklar asilmis olsaydi, çok daha net ve kesin sonuçlar ile güçlü bir iliski kurulmus olacakti.

4.      Bu çalismada hava kirliligi ölçütü olarak kullanilan kükürt dioksit ve partiküler madde düzeyleri, sadece hava kirliligi ile kanser sikligi arasinda bir iliski oldugunu gösterebilir. Gerek kükürt dioksit, gerekse partiküler maddenin dogrudan kanserojen madde oldugunu göstermez. Ancak bu konuda yapilacak etiyolojiye yönelik çalismalar ile bu maddelerin diger kanserojenlerin etkilerini kolaylastirip, kolaylastirmadigi, inisiatör madde özelligi tasiyip tasimadiklari, promoter olup, olmadiklari saptanabilecektir.

5.      Yukarda sayilan gerekçeler ile bu çalismanin devam ettirilerek, gerek hava kirliligi düzeyi ölçümlerinin, gerekse kanser kayitlarinin bildiriminin yayginlastirilarak sürdürülmesi ve özel çalisma gruplari olusturulmasi gerekmektedir.

6.      Hava kirliligi ölçütlerinden SO2 ve partiküler maddenin alt sinirlarinin düsürülmesi zorunludur.

7.      Partiküler Maddenin kanser insidansi ile olan iliskisi içinde barindirdigi poliaraomatik hidrokarbonlar oldugu düsünülmelidir.

8.      Hava kirliligi sanildiginin aksine uzun süreli degil, 1-2 yil içinde kanserlesmelere yol açabilmektedir. Tablo 4'’e sayilan kanser türlerinin nedeni olarak hava kirliliginin % ~10 oraninda etkisi oldugunu söylenebilir.

9.      Tablo 4’de sayilan kanser türleri hem sik görülen ve hem de daha genis kesimleri tehdit eden kanserler oldugundan hava kirliliginin etkisi düsünülenden çok daha fazladir.

10.  Bu konuda Türkiye’deki literatür yayin sayisi oldukça azdir.

11.  Hava kirliligi ölçümlerinde bu türdeki çalismalar dikkate alinarak, gerek ölçüm yapilan yer ve gerekse ölçüm süresi yönünden kurumlar arasi isbirligi kaçinilmazdir.

KAYNAKLAR:

[1][1] Önder, Filiz, seçilmis Kentlerde Kükürtdioksit ve Partiküler Madde Ölçümleri ile Meteorolojik Verilerin Ä°statistiksel Analizi, DÄ°E, uzmanlik Tezi, Ankara, mayis, 1999, Tez No 238, s. 95-98

[1][1] DÄ°E, Çevre Ä°statistikleri Bölümü, Elektronik kayit Verileri, Ankara, 1999

[1][1] Türkdemir, Ahmet Haki, 1996 yili Kanser Verilerinin Güney Ä°rlanda Cumhuriyeti Verileri ile karsilastirilmasi, Beslenme, Çevre ve Kanser Sempozyumu, Nisan 2002’de Sunulan Poster

4 Yuspa, S. H., Shields, P. G. Etiology of Cancer: Chemical Factors, Bölüm-9, Cancer, ed.. De Vita 185-202, 5.baski, 1997,

5 Hall, E.J.. Etiology of Cancer: Physical Factors, Bölüm-10, Cancer, ed.. De Vita 203-218, 5.baski, 1997,

6 Trichopoulos, D., Lipworth, L., Petridou, E., Adami, H-O., Epidemiology of Cancer, Bölüm-12, Cancer, ed.. De Vita 231-258, 5.baski, 1997,

My Contact Information

Links to Other Sites