OZURLULERIN SOSYODEMOGRAFIK OZELLIKLERI 2004

GIRIS ARREST-03 MI-2003 ARITMI-03 SOLUNUM-03 Photo Page AMBLNSKAZA MUKERRER ASILSIZ VAKAREDDI ILETISIM ASKER TRAFIKAZA-03 YENIDOGAN DOGUM-03 BAGLANTILAR OLAY YERI AFET AFET2 OLUM-03 SIGARA KANSER ENFEKSIYON KANSER KANSER SIKLIGI GSMH KANSER KANSER ONYIL SITMA KANSER HAVA KANSER KALP KANSER MESLEK KANSER ENDOKRIN KANSER RADYOLOJI KANSER HLA DUZENI KADIN ACIL-03 BEBEK TRIAJ ZEHIRLENME-03 PSIKIYATRI-03 MEVSIM-02 MEVSIM-03 MEVSIM-04 HLA GENLERI KANSER-02 KANSER-03 TRAVMA-02 HODGKIN S DISEASE BREAST BRCA PARAMEDIK-04 ISDOYUMU OZURLU1-04 OZURLU2-04 OZURLU3-04 ISDOYUMU-01 KARSINOGENEZIS SERVIKS CA KANSER KAYITLARI ERGONOMI ISKAZA(37-99) GRAMSCI TURKCAN ERCAN ERBAS YAYINETIGI AP NEDENLERI CINSELHASTALIK CINSELDAVRANIS SAGLIKFELSEFESI HEKIMLIKFELSEFESI DUNYADAISSAGLIGI OSMANLIISSAGLIGI ULUSLARARASI INSANIN DEGERI ANALJEZIK-02 MESLEKODASI INSANHAKLARI VERIMLILIK DONERSERMAYE PARTIveSAGLIK KURESELLESME About Blog

OZURLULERIN SOSYO DEMOGRAFIK OZELLIKLERI ANKARA 2004

ÖZÜRLÜLERİN SOSYO DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ (Ankara, 2004)

 

Ahmet Haki TÜRKDEMİR, Ersin ÖZEREN, Alpertan AÇAR

ANKARA 112 ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ İL AMBULANS SERVİSİ

 

Ankara 112 Komuta Merkezi

 

AMAÇ: Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı  tarafından 11Eylül2004-6Mayıs2005 tarihlerinde yaptırılan bir toplum taramasının verileri değerlendirilerek sosyo-ekonomik durumları belirlenmeye çalışılmıştır.  Taramanın amacı hizmet verilmesine yönelik olduğu için kesitsel bir özellik taşımamaktadır. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından Devlet İstatistik Enstitüsü’ne yaptırılan “Türkiye Özürlüler Araştırması” sonuçlarına göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29’dur. Buna göre ülkemizde 8.431.937 kişi özürlü olarak yaşamlarını sürdürmektedir[1].

YÖNTEM: Yapılan durum saptaması çalışması sırasında Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde hane hane dolaşılarak yapılan çalışmada (halen sürmektedir) belirlenen 3872 özürlü ailesine bulundukları hanede uygulanan anket sonuçları bilgisayar ortamına girilerek, düzenlenmiş, farklı karakterler uyumlu hale getirilmiş ve iç tutarlılığına göre düzenlenmiş, SPSS programı ile değerlendirilmeye hazır hale getirilerek, tanımlayıcı bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Değişkenlerin karşılaştırılmasında tek gözlü ki-kare testi uygulanmıştır.


BULGULAR

3872 kişinin 3311’inin yaş ve cinsiyeti belirlenebilmiştir. Saptanan özürlülerin %65,1’i erkek, %23,0’ı 0-14 yaş grubu, %65,0’i 15-49 yaş grubu, %8,5’i 50-64 yaş grubu ve %3,5’i 65 yaş ve üzerindeki yaş grubundadır. Tüm yaş grubunda E/K oranı ortalama 1,9 olarak izlenmektedir.

Özürlülüğün nedeni olarak üç ana gruba ayrılarak incelendiğinde %54,3’ü doğuştan gelen nedenler, %35,8’i hastalık kaynaklı ve %9,9’u kazalar sonucu ortaya çıktığı görülmektedir. Doğuştan gelen nedenlerle gerçekleşen özürlüler 0-14 yaş grubunda (%35,8’i) (p=0,011), kazalardan kaynaklı olanlar 15-49 yaş grubunda (%79,9’u) (p=0,000) ve hastalık kaynaklı olanlar ise orta yaşlar (p=0,000) ve ileri yaşlarda daha ağırlıklı bulunmaktadır (15-49 yaş grubunda %69,3, 50-64 yaş grubunda %11,9 ve 65+ yaş grubuna %6,3) (p=0,000). Kazalardan kaynaklı özürlülük erkeklerde 3,0 kat daha fazla görülmektedir (p=0,000).

Doğuştan gelen nedenlerden dolayı özürlülük yaşamın ilk yılında erkeklerde 6 kat fazla iken hızla azalarak 1,5 kata kadar düşmekte ve ardından 1,5-2 kat dolayında seyretmektedir.

Hastalık nedenli özürlülük 0-14 yaşlarında 1-1,5 kat erkekler aleyhine iken, orta yaşlarda 2-3 kat düzeyinde seyretmekte, ortalamada 1,7 kat erkekler aleyhine olduğu görülmektedir.

Kazalarda ise tüm yaş gruplarında 3,4 kat erkekler aleyhine olmakla birlikte 25-49 yaşlarında 6-8 kat erkekler aleyhine fazla görülmektedir.

Erkeklerin %56,4’ü bakımı yönünden bağımlı iken, kadınlardaki bu bakım bağımlılık oranı %63,6’dır.

Özürlülük gruplarına göre bakıldığında vakaların %33,3’ü ortopedik özürlü, %31,2’si zeka özürlü, %14,0’ü görme özürlü, %8,1’i kronik hastalığa bağlı özürlüdür. Cinsiyete göre özürlülük grupları değerlendirildiğinde görme özürlülüğü erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir(p=0,000).

Zihinsel özürlülük kadınlar ve erkeklerde 1-20 yaş gruplarında yığılmakta, erkeklerde 40 yaş üzerinde oldukça azalmakta ve 55 yaş üzerinde saptanamamaktadır. Kadınlarda ise 55 yaştan itibaren azalmaktadır. Kronik hastalıklara bağlı özürlüler grubu orta yaşlarda birikmektedir. Ortopedik özürlüler grubu 1 yaşından itibaren her yaş grubunda görülebilmektedir.

İşitme özürü kadınlarda 5-30, erkeklerde 15-35 yaş gruplarında yüksek düzeylerde görülmektedir (%10 ve üzeri). Görme özürü de yine kadınlarda daha erken yaşlarda (10-40 yaş grubu, erkeklerde 20-49 yaş grubu) görülmektedir. Paraplejik vakalar ise her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, her iki cinsiyette de ileri yaşlarda daha sık görülmektedir (kadınlarda 65+ ve erkeklerde 70+ grubu). Özürlülerin %16,4’ünde ikinci bir özür daha bulunmaktadır. Ortopedik özürlülerde bu oran %24’e kadar çıkmaktadır.

SONUCLAR

Bu çalışmada özürlülerin sosyo-demografik özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır.

Kazaları engelleyebildiğimizde toplumdaki özürlü oranını %10 azaltma olanağı doğabileceği gibi, hastalık kaynaklarının kontrolü sağlandığında ise %36’sını kontrol altına alınabilir.

Doğuştan kaynaklı %54’lük kısmı için ise prenatal tanı yöntemlerinin geliştirilmesi ve doğum koşullarının geliştirilmesi gerekmektedir. Çünkü bu gruptaki doğumsal özür kaynaklarının bir çoğu da doğumsal asfiksiler ve bunlara bağlı gelişen mental-motor retardasyon ile ortaya çıkmaktadır. Toplumdaki özürlülük oranının %12,9 olduğu görüldüğünde ve toplumsal yaşama katılmalarının sağlanması amacıyla özürlülerin yaşam koşullarının geliştirilmesi için toplumsal yaşamın yeniden organize edilmesi gerekmektedir.

My Contact Information

Links to Other Sites