PEDIATRIK ENDOKRINOLOJIK KANSERLER
PEDIATRIK ENDOKRINOLOJIK KANSERLER
TÜRKİYE’DEKİ 1994-1995-1996 YILLARINA AİT PEDİYATRİK ENDOKRİNOLOJİK KANSERLERİN SIKLIK, TÜRLER, CİNSİYET DAĞILIMLARI
Hazırlayanlar: Dr. Ahmet Haki TÜRKDEMİR, Dr. Yusufhan YAZIR, Dr. Elif Göksel KARABOĞAZ
GİRİŞ:
Bu çalışma Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığına yapılan bildirimlerin üzerinde araştırmalar yapılarak, çıkan sonuçların değerlendirilmesi ile, alanda özel çalışma yapmak isteyenlerin yararlanması için hazırlanmıştır. Ülkemizde 1983 yılından bu yana kanser hastalığı bildirimi zorunlu bir hastalık olduğundan tesbit edilen tüm vakaların Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığına bildirim zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle kanser türleri hakkında en geniş bilgi alınabilecek veri bankasını da oluşturmuş bulunmaktayız. Ancak bugüne kadar verilerimiz sadece genel insidansların hazırlanmasında kullanılmıştır.
Pediyatrik endokrinolojik kanserler, tüm kanserler içinde çok özel bir alt grubu oluşturmaktadır. Bu alanda yapılmış çalışmalar oldukça azdır. Verilerin derli toplu bir arada sunulduğu çalışmalara ulaşmak oldukça zordur.
Bu çalışma ile özel türdeki kanserler hakkında da bilgi vermeyi hedeflemiş bulunmaktayız.
AMAÇ:
Tüm çocuk sağlığı ve hastalığı uzmanlarının yanı sıra özellikle endokrinolojik tümörlerin yaygınlığı ve dağılımı hakkındaki bilgilerin bilim çevreleri ile paylaşımının sağlanmasıdır.
YÖNTEM ve GEREÇLER:
1994-1995-1996 yıllarında Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığına bildirilen Pediyatrik Endokrinolojik tümörlerin tüm bu yaş grubundaki diğer kanserler içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.
Çocuk yaş grubu olarak, gruplandırmalar beşerli yaş gruplarına göre yapıldığından 19 yaş ve altı alınmıştır. Karşılaştırmalar 20 yaş ve üzeri endokrin kanserlere göre yapılmıştır.
Elde edilen veriler, cinsiyetler, yaş grupları, tümörlerin yerleşim yerleri, histolojik tipleri, vakaların ikamet adresleri ve tanı konulan merkezlere göre sınıflandırılarak değerlendirmeye alınmıştır.
Tüm yaş grupları ile karşılaştırmalarında gerekli önemlilik testleri uygulanmıştır.
BULGULAR
Tablo 1: 1994-1995-1996 yılları pediyatrik endokrin kanserlerin cinsiyetlere göre dağılımları
TÜMÖRÜN YERİ | ERKEK | KADIN | TOPLAM | K/E Oranı |
PANKREAS LANGERHANS | 2 | 0 | 2 | 0,0 |
OVER | 2 | 60 | 62 | 30,0 |
TESTİS | 0 | 0 | 0 | 0,0 |
TİROİD | 8 | 35 | 43 | 4,4 |
ADRENAL KORTEKS | 2 | 0 | 2 | 0,0 |
ADRENAL MEDULLA | 2 | 1 | 3 | 0,5 |
ADRENAL BEZ | 9 | 12 | 21 | 1,3 |
PARATİROİT BEZİ | 0 | 1 | 1 | 0,0 |
HİPOFİZ BEZİ | 3 | 1 | 4 | 0,3 |
KRANİYOFARİNGEAL KANAL | 8 | 2 | 10 | 0,3 |
PİNEAL BEZ | 4 | 2 | 6 | 0,5 |
PARAGANGLİONLAR | 0 | 0 | 0 | 0,0 |
ENDOKRİN BEZ | 1 | 0 | 1 | 0,0 |
TOPLAM | 41 | 114 | 155 | 2,8 |
Çocukluk çağındaki endokrin kanserlerin % 73,6’sı kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Genel sıralamada over kanserleri birinci (% 40), tiroid kanserleri ikinci (% 27,7), adrenal bez tümörleri üçüncü (% 13,5) sırada yer almaktadır. Kadınlarda birinciliği (% 52,6) over tümörleri, ikinciliği tiroid tümörleri ( % 30), ve adrenal bez tümörleri (% 10,5) almaktadır. Erkeklerde ise ilk üç sıra adrenal bez (% 22), tiroid (% 19,5) ve kraniyofaringeal kanal tümörleri (% 19,5) almaktadır. Özellikle tüm kanserlerde Erkek/Kadın oranları 3/2 dolayında seyrederken ülkemizdeki çocukluk çağı endokrinolojik kanserlerde Erkek/Kadın oranı 1/ 2,8 olarak kadınlar aleyhine seyretmektedir. Bunun önemli bir nedeni over kanserleridir. Çocukluk çağındaki over kanserleri üzerine özel bir çalışma planlanması gerekmektedir. Avrupa Birliği ülkelerindeki orana bakıldığında E/K 4,2/1 düzeyinde olduğu görülmektedir. Türkiye’deki çocukluk over kanserleri 11 kat daha fazla olduğu görünmektedir.
Tablo 3: 1996 yılı Avrupa Birliği ülkelerinde 0-19 yaş grubundaki endokrin yerleşim gösteren kanserlerin tüm yaş grubundaki endokrin kanserler içindeki yeri
1996 YILI AVRUPA BİRLİĞİ GENELİNDE ENDOKRİN KANSERLERİN DAĞILIMI0-19 YAŞ ENDOKRİN KANSERLERİN 20 YAŞ VE ÜZERİNE ORANLAMASI | |||||||||
| ERKEK | KADIN | TOPLAM | ||||||
| Insidansı | Mortalite | Prevalans | Insidansı | Mortalite | Prevalans | Insidansı | Mortalite | Prevalans |
OVER |
|
|
| %0,49 | %0,14 | %23,86 | %0,49 | %0,14 | %23,86 |
PANKREAS | %0,02 | %0,02 | %26,49 | %0,02 | %0,02 | %23,86 | %0,02 | %0,02 | %25,14 |
TESTİS | %4,50 | %4,19 | %26,49 |
|
|
| %4,50 | %4,19 | %26,49 |
TİROİD | %0,55 | %0,19 | %26,49 | %0,67 | %0,09 | %23,86 | %0,63 | %0,12 | %25,14 |
TOPLAM | %1,57 | %0,21 | %26,49 | %0,37 | %0,08 | %23,86 | %0,80 | %0,12 | %25,14 |
Tablo 3 de görüldüğü gibi 0-19 yaş endokrin kanserler tüm yaş grubu içinde görülmesi binde 8, mortalitesi onbinde 12, buna karşılık prevalans olarak yüzde 25,14 ünü oluşturmaktadır. Erkeklerde bu oranlar insidansı yüzde 1,57, mortalitesi onbinde 21, prevalansda yüzde 26,49 iken kadınlarda onbinde 37 görülmekte, onbinde 8 oranında mortalite ve yüzde 23,86 düzeyinde seyretmektedir.
Çocukluk çağı endokrin tümörlerin kanser tanı merkezlerine yakınlık ile arttığı izlenmektedir. Bu genel yargının farklı olduğu iller özellikle Konya (11), Sivas (6), Çorum (5), Kahraman Maraş (4) ve Antalya (11) gibi görünmektedir. En çok rastlandığı iller olarak Ankara (22) ve ardından gelen İzmir (14) olduğu görünmektedir. Bunların dışında ülke yüzeyine bir yayılım söz konusudur. Özellikle çocuk hastanelerinin olduğu Ankara ve İzmir illerinde sayının artışı, referans hastanelerin önemini ortaya koymaktadır.
Tablo 5 Pediyatrik Endokrinolojik Tümörlerin Yaş gruplarına Dağılımı
TÜMÖRÜN YERİ | 0-4 YAŞ | 5-9 YAŞ | 10-14 YAŞ | 15-19 YAŞ | TOPLAM |
PANKREAS LANGERHANS |
| 1 | 1 |
| 2 |
OVER | 9 | 3 | 17 | 33 | 62 |
TESTİS |
|
|
|
| 0 |
TİROİD |
| 4 | 7 | 32 | 43 |
ADRENAL KORTEKS | 1 | 1 |
|
| 2 |
ADRENAL MEDULLA | 1 |
| 2 |
| 3 |
ADRENAL BEZ | 14 | 3 | 3 | 1 | 21 |
PARATİROİT BEZİ |
|
|
| 1 | 1 |
HİPOFİZ BEZİ | 1 |
| 2 | 1 | 4 |
KRANİYOFARİNGEAL KANAL |
| 4 | 4 | 2 | 10 |
PİNEAL BEZ |
| 2 | 1 | 3 | 6 |
PARAGANGLİONLAR |
|
|
|
| 0 |
TOPLAM | 26 | 18 | 37 | 73 | 154 |

SONUC
Çocukluk çağı endokrinolojik kanserler, tüm yaş gruplarındaki endokrin kanserlerin % 7-10’unu oluşturmaktadır. Yukardaki veriler ışığında çocukluk çağı endokrin tümörlü vakalara danışmanlık yapacak bir merkez oluşturulması, tanısından, tedavisine kadar gerekli literatür bilgileri hakkında verilerin ve çalışmaların değerlendirilmesi gerekmektedir.